EMRECAN ÇETİN
Merhaba arkadaşlar, ben Emrecan Çetin. ILSA İstanbul içerisinde en kıdemlilerden biriyim. Birinci sınıftan itibaren Dergi çekirdeğiyim. Bu nedenle fazlasıyla anı biriktirdim. Öncelikle ilk senemde bana çok yardımcı olan o dönemki YK’m Nazlı’ya ve sevgili çekirdeğim İlayda’ya teşekkür ederim. Teşekkürümün sebebi kulübe ve fakülteye alışmamı sağladıkları için. O günlerde Opinio Iuris’i çıkarma çabalarımız… Editör ekipte yine çok az kişi olduğunu hatırlıyorum. Birinci sınıfta gittiğim ILSA kahvaltısında çekirdek olarak masa masa dolaşırken aç kaldığımı hatırlıyorum mesela. Beni tanıyanlar bilir ki, açlık hiç sevmediğim bir şeydir. Masalardaki insanları dergiye davet ederken bir yandan da köşedeki menemeni düşünüyordum. Bunu yanımdaki çekirdeğim İlayda dahi bilmeyebilir. Sonrasında kulüpçe gittiğimiz mekanda üst dönemlerim çeşitli ofislerden konuşurken kendimi çok yalnız hissetmiştim. Ama şu an aynısını bizler de alt dönemlerimize yapıyor olabiliriz.
İkinci unutamadığım anım, birinci sınıfta gittiğimiz karaokede benim bir cesaret şarkı söylemiş olmamdır. Yine yanımda çekirdeğim İlayda vardı. Yanılmıyorsam Ezhel’den Pavyon’u söylemiştik. Ama o gün o sesimle şarkı söyleme özgüvenimi şimdi takdir ediyorum.
Ben ikinci sınıfa geçtiğimde Nazlı ile İlayda mezun oldu ve bence o sene dergi için karanlık bir yıldı. O karanlık yıllarda başka bir kulübün dergi çıkarması ihtimalinde oraya transferim de gündemime gelmişti. Ancak ILSA’da kalmayı tercih ettim. Kümeye düşürülen Juventus’ta kalan Nedved gibiydim. Onun da bu hususta bir sözü var ama cinsiyetçi duyarı yemek istemediğim için alıntı yapmayacağım.
Üçüncü sınıfta ise, pandemi devam ediyordu. Ancak dönem YK’miz Alper bizi uzaktan dahi olsa bir ekip haline getirmişti. En önemlisi de aslında ekip olmak, arkadaş olabilmekti. Bunu sağlayan Alper’e teşekkür ederim. O süreçte benim çeşitli sağlık problemlerim olması sebebiyle dergiden uzak kalsam da Alper bunu hissettirmedi. Nedense benim de Alper’e karşı farklı bir güvenim vardı. Mesela ameliyat kararım alındığında ailemden sonra Alper’e söylemiştim. Bu da Alper’in iyi bir idareci olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu seneye dair unutmayacağım bir konu da Eylül Ecem’in makalesidir. Çünkü editinde aktif rol almıştım. Eminim o da unutmaz 🙂
Son senede ise, geçen seneden ekip arkadaşım olan Beyza’nın YK’liği altında ekip ruhunu koruma çabamız ile başlamıştı ki birinci sınıflar bizden aktif çıktı. Özellikle bu yazıda çırağım Ogan’a selam ederim. Son senemizde Beyza ile yapmış olduğumuz hoca ziyaretlerimiz (baskın olarak adlandırmak isterdik ama yanlış anlaşılabilir) şu an unutmayacağım anılarımızdandır. Hatta en güzel ziyaretimiz Arslan Hoca’ya olmuştu. Arslan Hoca’nın hazırlamış olduğu Ticaret Kanunu’nu ona imzalatmış olmak bizler için güzel bir hatıra olacak ve kütüphanemizi süsleyecektir eminim. Bir de bu sene tam bir yaşlı olarak ekip arkadaşlarıma kaynak ve mevzuat hediye ediyorum. Bunların da içlerine hatıra mahiyetinde olması için çeşitli şeyler yazıyorum.
Son olarak yeni ve güzel içerikler hazırlamayı düşündüğümüz Dergi ekibi üyelerinin her birine teşekkür ederim. Her ne kadar baskı altında yazmasam da (!) sevgili YK’miz Beyza’ya ayrıca teşekkür ederim 🙂 Zira benim toplantıları sabote etmemi, toplantı yönetimini illegal şekilde ele geçirmemi ve benim yüzümden devamlı demlik demlik çay içmeye zorlanmasına rağmen anlayış göstermesine teşekkür ederim.
AYŞE MELİKE KABLAN
Merhaba, ben Ayşe Melike Kablan, 3. sınıftayım. İlk sınıfta etkinliklere katılımımla başlayan ILSA macerama iki senedir dergi komitesinde çekirdek üye olarak devam etmekteyim. ILSA bana fikirlerimi özgürce yayınlayabileceğim bir alan tanırken aynı zamanda hayatımdaki en değerli insanları kattı. Hem akademik alanda geliştiğimi hissettim hem de hayatımın en güzel anlarını ILSA’da yaşadım. Bana tüm kattıkları için ILSA’ya , 28. dönem dergi ekibim ve online dönemi bile bu denli sevdiren başkanım Alper’e, 29. dönem dergi ekibim ve başkanım Beyza’ya çok teşekkür ediyorum. Her insanın kendisine bu denli güvenen bir ekiple çalışması dileğiyle…
BEYZA ERDEMİR
Merhabalar, ben ILSA Istanbul 29. Dönem Dergi YK’si Beyza Erdemir. Okula attığım ilk adımda aslında ILSA’da kalıcı bir yer edinmiştim ama henüz fark edememiştim. Üç senedir Dergi Komitesi için bir şeyler üretmeye çalışıyorum. Burası bana ne ifade ediyor acaba diye üstüne uzun uzun düşündüm. Benimkisi nefretle karışık aşk galiba, geçen sene “ben ayrılacağım artık” diye düşünürken kendimi bu sene sorumluluğumun daha da arttığı bir pozisyonda buldum. Ben kaçmaya çalıştıkça benimle yürümeye devam ediyor dergi.
İlk senemin yarısı pandemiye denk geldiğinden çok üzülmüştüm, sonraki sene Alper’in YK olmasıyla geçen senenin açığını kapatırcasına bir şeyler üretmeye başladık. Dergide çalışmak beni hep çok mutlu etti, ekip arkadaşlarımı uzaktan olan o karanlık dönemde bile sevdim, benimsedim. Bir takım olmak gerçekten zor ama eğer bizim gibi bir takımsanız gözünüz asla arkada kalmıyor, biz sadece birbiriyle belirli sürelerde görüşmek zorunda kalan insanlardan ziyade aslında bir aileyiz. Normalde aile kelimesinin kullanılmasına çok karşıyım, bana nedense sömürüyü anımsatır. Fakat Dergi sizi sömürmekten ziyade var olan potansiyelinizi kullanmanız için sizi destekleyen ailedir, açığınızı kapatır.
Öncelikle bana ve ekibe her zaman güvenen emekli YK’m Alper’e teşekkür etmek istiyorum, evet başardık Alper, 12. Sayı basıldı. Ne zaman başım sıkışsa yardıma koşan, bana akıl veren eski ekip arkadaşım kıymetli dostum Sait’e de teşekkür ederim. Son olarak benim biricik ekip arkadaşlarım, her anımda yanımda olduğunuz ve bana olan inancınızı hiç yitirmediğiniz için sizlere teşekkür ederim. Gelecekteki dergicilere küçük bir not ; bu ekip sponsor bulmakta o kadar zorlandı ki sizleri çok iyi anlıyoruz, her birimiz meslek hayatına atıldıktan sonra eminim ki sizlerin sponsorları olacağız.
ALPER ARSLANTAŞ
Merhaba sevgili okurumuz, ben dergi komitesi editöryal ekibinden Alper Arslantaş. ILSA’da olmak gerçekten insanı hem mutlu eden hem de gururlandıran bir şeydir. Okulun ve fakültenin en prestijli kulüpleri arasında yer alan bu kulübe üye olmak gerçekten çok güzel. Böyle bir kulüpte 1. Sınıf olarak bulunmak beni şanslı hissettiriyor. Kulüp sayesinde bir araya geldiğim, tanıştığım arkadaşlarım; özellikle dergi komitesi ve editöryal komisyonundaki ekip arkadaşlarımın okula, fakülteye ve İstanbul’a alışmamda gerçekten büyük katkıları oldu. Her ne kadar pandemi koşulları bizi zorlasa da bu yıl da çok güzel projelere imza atacak ve çok güzel etkinlikler düzenleyeceğiz.
RABİA ÖZTÜRK
ILSA’yı ilk 1.sınıfta etkinlikleriyle tanıdım ve dergi komisyonunun varlığını öğrendiğimde “Dergi! Ben de!” güdüsüyle ikinci sınıfta çekirdek üye başvurularına katıldım. 3. sınıf öğrencisiyim ve okuldaki dördüncü, ILSA’daki üçüncü senem. Bu 3 senenin 1 buçuk senesi evet, okuldan ayrı geçti; evet, eğitim uzaktandı ama o kadar güzel bir ekibe sahibiz ki ben zoom görüşmelerimizde bile neredeyse havuzlu bahçe sohbetlerinin tadını aldım. Sürekli karınca gibi çalışan, komisyonun kaderini kendi kaderimizmiş gibi güzelleştirmeye uğraşan harika bir ekip olduk. Ve her sene ekibimizin üyeleri değişse de biz geçmiş ve gelecek tüm üyelerimizle koskocaman bir aile olmuşuz ki birbirimizden ve dergiden kopamıyoruz. Nefret cümlelerimin altında gizli sevgi ifadelerimi tüm ekip üyeleri algılayabiliyor ki hala beni bu ailede bulunduruyorlar. Çok daha güzel zamanlarımızın da olacağını biliyorum ve bu ekibi, ILSA’yı tuzuyla ve tatlısıyla seviyorum.
DİLARA CAN
Stant günü kapıdan giren herkesin tanıdığı üzere ben Dilara Can. Dergi Komitesinin Çeviri Çekirdek üyesiyim.
Kısa sürede bir parçası olduğum Dergi Komitesi, her an her şeye hazır! Yapılması gereken bir toplantı mı var? Sabah 8 herkes orada. Bir çekirdek acı mı çekiyor ? Gece 2 Whatsapp’ta çevrimiçiyiz.Bir kahve içmek mi istiyorsun? Yarım saate oradayım! Akademik boyutu olduğu kadar spiritüalizme de merak salan üyeleri barındıran bu oluşum, derginin geleceğine bi’ kahve arası bakacak 🙂
Dinamikliğini üyelerinden alan bu oluşum sadece bu sene değil, eminim ki ileriye dönük bir arkadaşlığın temelini oluşturdu. 2021’in bana kattığı en anlamlı dostluklara vesile olduğu için ILSA Dergi Komitesi’nin benim için hep ayrı bir yeri olacak.
EYLÜL ATASOY
Merhabalar; ben Eylül Atasoy, 29. Dönem Dergi Komitesi’nde çekirdek üyeyim. Bu sene itibariyle birinci sınıftayım. Okula yeni gelmemle beraber en büyük korkularım okula nasıl alışacağım ve kendi kafamdan insanları nasıl bulacağımdı. ILSA’yı üst dönemlerimden bir arkadaşım sayesinde keşfettim. Lise zamanımda da dergi işleriyle uğraştığım için Dergi Komitesi’ne başvurumu atmakta da gecikmedim. Şimdi ise ILSA sayesinde okula alışma sürecinde inanılmaz bir rahatlık yaşadım, aynı zamanda da kulüp içerisinde yakın arkadaşlar edindim. Bunlar dışında ILSA adı altında Dergi Komitesi ile birlikte etkinlikler düzenledik, etkinliklere katıldık. Birinci sınıf olmama rağmen beni kucaklayan, her derdime koşan arkadaşlar edindim. Eğer bunu okuyorsanız ve sonraki senelerde ILSA’ya katılmayı düşünüyorsanız veya katıldıysanız pişman olmayacağınıza emin olabilirsiniz. Bana olan inancını hiç kaybetmeyen YK’m Beyza’ya ise ayrıca teşekkür ederim.
ECEM KUŞ
Ben Ecem Kuş, 29. Dönem Dergi Komitesi çekirdek üyesiyim. ILSA’ya girme sebeplerimden biri okulun en köklü kulüplerinden biri olmasıydı. Fakat zaman geçtikçe ILSA’nın bundan fazlası olduğunu fark ettim. Komisyonumuzdaki arkadaşlarımla sadece kulüp çalışmalarını değil, her şeyimizi paylaşabileceğimiz bir aile olduk. ILSA benim için sadece yararlı etkinliklerin düzenlendiği, akademik açıdan tatmin edici bir kulübün yanında bir aileyi de temsil ediyor artık. Hem kariyerime katkı sağladığı hem de güzel arkadaşlıklar edinmeme vesile olduğu için bu okulda verdiğim en iyi karar ILSA ailesine dahil olmaktı.
EYLÜL ECEM YILDIZ
Selam arkadaşlar. Ben Eylül Ecem YILDIZ. ILSA İstanbul’la olan serüvenim dergiciliğe olan tutkumla başladı. Hem kulüpçülük hem dergicilik faaliyetlerini aynı sosyal ortamda, sosyal paydada birleştirmek benim için benzersiz bir deneyim oluştururken kurduğum arkadaşlıklar, dinamik bağlar bulunduğum atmosfere ait hissetmemi sağladı. ILSA İstanbul, Opinio Iuris ile hayatıma girdi ve yaşantımda güzel dokunuşlarla var olmaya devam ediyor. Bana bu yetkin portföyle çalışma, eğlenme ve kendimi tanıma fırsatı yaratan ILSA İstanbul Dergi ailesine kucak dolusu sevgi ve öpücüklerle…
SENA GÜNEŞ
Merhaba ben Sena Güneş, ILSA, pandemi nedeniyle birinci sınıfı evde geçirirken online etkinliklerine katıldığım ve üyesi olmak istediğim bir kulüptü. İkinci sınıfa geldiğimde Dergi komitesiyle tanıştım ve Röportaj Komisyonu’nda görev alma şansını yakaladım. Beklediğimden çok daha samimi ve gayretli bir grup hukukçunun arasındaydım. Şimdi çekirdek üye olarak bir yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Röportaj’daki arkadaşlarım Melike ve Eylül yetenekli ve özgüvenli kişilikleriyle beni çok etkilediler. Komite başkanımız Beyza ise bana hem kulüp aktivitelerinde hem de diğer konularda hep yardımcı oldu ve onunla Opinio Iuris’in basımı için çalışmak da çok keyifliydi. Komite buluşmalarımızda dolu dolu sohbetler ve birbirinden güzel anılar biriktirdik. Bu güzel insanları tanıdığım ve birlikte bütün hukukçulara faydalı bir dergi çıkardığımız için çok mutluyum ve gurur duyuyorum. İyi ki Opinio var!
MELİH KÖSE
Herkese selamlar, ben Dergi Komitesi Çekirdek Üyesi Melih KÖSE. ILSA maceram bu sene, yani okuldaki ikinci senemde başladı. Birinci sınıfta pandemi dönemine denk geldiğim için kulüpler hakkında bilgim neredeyse yoktu ancak canım arkadaşım Melike sağ olsun bana, “ILSA’ya gelsene sen de, hem akademik anlamda hem de sosyal anlamda çok güzel şeyler yapıyoruz” diyerek benim aklımı çeldi. Lisede de dergicilik yapmıştım ve ikinci senemin başında “dergi bizim işimiz” diyerek hiç düşünmeden Dergi Komitesi’ne başvurumu yaptım. İyi ki de yapmışım, YK’miz Beyza ile başlayarak Dergi Komitesi üyeleriyle tanıştıkça bulunduğum yeri hem daha çok sevdim hem de daha çok benimsedim. Teknik olarak ikinci senem olsa da okuldaki ilk senem olduğu için okula adapte olma ve güzel dostluklar edinmeye başlamam ILSA sayesinde oldu. Ciddiyetle toplantılar yapan, makaleler yazan ve editleyen, röportajlar yapan bir ortam beklerken aslında sıcak ve samimi bir aile olan kulüpçülük anlayışı ile tanıştım. Mezun olana kadar, hatta mezun olduktan sonra bile yakanızdayım gelecekteki dergiciler; kendinize çok iyi bakın keyifli okumalar…