Kültürel Mirasın Yıkılması

   YAZAR: SULTAN ÖZEL

Kültür varlıkları insanlığın tarihinin somut belgeleridir. Bir toplumun hatta geçmişten günümüze yaşayan her canlının bıraktığı izlerdir. Kültür varlıkları doğal etkenler, insanların tahrip etmeleri ve bilinçli yıkımlar; yok olmalarına, zarar görmelerine neden olmaktadır. Kültürel değerlerin korunması için öncelikle insanlar bilinçlendirilmeli, gerekli onarım, sağlamlaştırma ve doğru restorasyon çalışmalarında devlet ve sivil toplum örgütleri aktif rol almalıdır.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1964 Venedik Tüzüğü ,1954’te imzalanan Silahlı Bir Çatışma Halinde Kültür Mallarının Korunmasına Dair Sözleşme gibi kültürel mirasın korunması için uluslararası antlaşmalar yapılmıştır.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarihi eserlere ve kültürel mirasa yapılan saldırılarından sorumlu kişileri, kurucu antlaşması Roma Statüsüne göre yargılama yetkisine sahip ve Roma Statüsü madde 8/f:9 uyarınca tarihi eserlere zarar verilmesi savaş suçu sayılmıştır. UCM tarafından 27 Eylül 2016’da, Mali’nin Timbuktu şehrindeki 10 tarihi ve dini kültürel mirasın (1 tanesi hariç hepsi UNESCO’nun koruma altına aldığı kültürel miraslardır.) yıkımından dolayı al-Mahdi’ye mahkumiyet kararı verildi . Bu dava, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kültürel mirasın yıkımını ilk kez savaş suçu saymasından dolayı önem taşımaktadır.

mehdiAhmad al-Faqi al-Mahdi 18 Eylül 2015’te UCM’nin emriyle tutuklanmıştır. UCM, Roma Statüsü 65. Maddeye göre suçunu ikrar etmesi olanağını vermiştir. 1 Mart 2016’da olduğunu kabul eden sanık al-Mahdi, “Gerçekten çok üzgün ve çok pişmanım. Yol açtığım tahribattan üzüntü duyuyorum. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlara tavsiyem, benim yaptıklarımın benzeri eylemlere girişmemeleridir, çünkü bunlar insanlığın yararına değil.” dedi. Mahkeme sanığın suç ikrarının mahiyetini sonuçlarını idrak ettiğini ve gönüllü olarak yaptığını tespit etmiştir.

Al-Mahdi, savaş suçu işlediği gerekçesiyle 22 Ağustos’ta UCM’de yargılanmaya başlanmış, savcı al-Mahdi için dokuz ila on bir yıl hapis cezası talebinde bulunmuştur. Kültürel mirasın yıkımının cezasının üst sınırı 30 yıldır. UCM 27 Eylül 2016’da al-Mahdi’yi haziran ve temmuz 2012’de Mali Timbuktu’daki kasıtlı olarak dini ve tarihi binalara yönelik saldırıları yönlendiren savaş suçunun bir faili olarak suçlu buldu. UCM al-Mahdi’nin suçluluk duyurusunda bulunması eylemleri hakkında ayrıntılı bilgi vermesi, kültürel mirasın yıkımından pişmanlık duyması, insanlara benzer davranışlarda bulunmama çağrısında bulunması ve Sidi Yahia Caminin onarılmasında masraflarının karşılanması teklifinde bulunmasından dolayı cezanın hafifletilmesine ve tutuklu kaldığı sürece cezadan indirilmesiyle al-Mahdi’ye 9 yıl hapis cezası verildi.

ırak

Son yıllarda Irak ve Suriye’de gerçekleşen terör olaylarından dolayı UNESCO’nun dünya kültür miras listesinde yer alan birçok yerde büyük yıkımlar gerçekleşmiştir; bunlardan bazıları Palmira Antik Kenti, Emevi Camii, El-Medine Çarşısı,  Arkeoloji Müzesi’dir.

 

Birleşmiş Milletler’in (BM) yayımladığı rapora göre buralardaki katliamların kültürel miraslarda onarılamaz hasarlara neden olduğu belirtilmiştir. Suriye’deki 290 kültürel miras bölgesinin zarar gördüğü, 27 kültürel miras alanının tamamen yıkıldığı, 189’unun ciddi ölçüde hasar gördüğü, 77’sinin ise yaşanan çatışmalar sonucu yok olma tehdidi ile karşı karşıya olduğu vurgulanmaktadır. Halep’te, özellikle Halep’in kuzey bölgesinde UNESCO’nun dünya kültür mirası listesinde yer alan birçok yerin de tahrip edildiği raporda yer alan bilgiler arasındadır.UNESCO Irak’ta yaşanan kültürel temizliğin durdurulması için uluslararası topluma çağrıda bulundu. Uluslararası toplum, Milletlerarası Müzeler Konseyi , Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi de bunun ancak uluslararası toplumun birleşerek gerçekleştirilebileceğini söyleyerek bildirgeye destek verdiler.  Savaşın bitmesiyle savaş suçu kabul edilen kültürel mirasın yıkımından dolayı UCM’de sorumlu terör örgütü üyelerinin mahkemenin diğer yetki şartlarının yerine gelmesi durumunda yargılanmaları mümkündür.

Avrupa’da, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kültür varlıkları büyük zarar görmüştür. Uluslararası sözleşmeler ve bildirgeler gibi hukuki adımlar ve sosyal örgütlenmeler ile hızlı bir şekilde onarılmalarını restore edilmelerini sağlamışlardır. Tek tek yapıları onarmak yerine sit halinde tüm çevreyi ve şehri düzenlemiş, onarmışlardır. Kültürel değerlerin yenilenmeleri, korunmaları için özel komisyonlar kurulmuş ve özel olarak koruma projeleri geliştirilmiş, tarihi çevreler için özel yasalar yapılmıştır. Geçmişlerini geleceğe taşımaları için her bir bireyin sorumlu olduğu konusunda halk bilinçlendirilmiştir.

KAYNAKÇA:

https://www.icc-cpi.int/pages/item.aspx?name=pr1242 (Son erişim tarihi:11.04.2017)

http://mehmet-urbanplanning.blogspot.com.tr/2012/02/avrupada-tarihsel-ve-kulturel-cevre.html (Son erişim tarihi:11.04.2017)

http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-37153792 (Son erişim tarihi:11.04.2017)

https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/mevzuat_CDRS.htm (Son erişim tarihi:11.04.2017)

http://unesco.org.tr/dokumanlar/duyurular/musul_km_tahrip.pdf (Son erişim tarihi:11.04.2017)